Giresun
Tarihi
Giresun liman şehri İyonya (Batı Anadolu) kolonisi olarak kurulmuş, fakat İyonya hâkimiyeti sâhilden öteye girememiştir. M.Ö. 6. asırda Perslerin istilâsına uğramıştır. Makedonya Kralı İskender burasını ele geçirememiştir. Pers asıllı olup bilâhare Yunanca konuşan ve Hıristiyanlaşan (Ortodoks olan) Pontus Krallığı bu bölgeye, Kuzey Karadeniz ve Kırım’a hâkim olmuştur. Roma İmparatorluğu M.Ö. 2. asırda Lucullus emrinde Roma ordusunu göndererek Mithridates’in direnmesine rağmen Pontus Krallığı, bir eyâlet şeklinde Roma İmparatorluğuna bağlandı. M.S. 395’te Roma İmparatorluğu parçalanınca bu bölge bütün Anadolu gibi, Doğu Roma’nın (Bizans) payına düştü.
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu fâtihi ve Anadolu’da Türk devletini kuran Kutalmışoğlu Birinci Süleymân Şah tarafından fethedildi. Haçlı Seferleri esnâsında Türkler, bir müddet buradan çekildi ve yeniden bu bölgeyi Bizanslılar istilâ etti. 1204’te Dördüncü Haçlı Seferinden sonra burası Trabzon Bizans İmparatorluğunun eline geçti. Türkler, Giresun’u 1381’de geri aldılar. Selçuklu Devleti yıkılınca bölge, Canik Beyliğinin eline geçti.
Yıldırım Bâyezîd devrinde Osmanlı Devletine ilhak edildi ise de, kesin olarak Fâtih devrinde 1461’de Osmanlı Devletine dâhil oldu.
Osmanlılar devrinde, Trabzon beylerbeyliğine (eyâletine) bağlı bir kazâ merkeziydi. Cumhûriyetten az önce 1920’de müstakil mutasarrıflık (vilâyet- il) oldu. Birinci Dünyâ Harbi sonunda Giresun gönüllü birlikleri, Rusların Giresun’u işgâlini önledi. Giresun gönüllü birlikleri İstiklâl Harbinde de büyük yararlıklar gösterdiler. Cumhûriyet döneminde bütün mutasarrıflıkların il olması üzerine Giresun da il olmuştur.