Yayla adı verilen yerlere sıcak aylarda geçici olarak göçme olayı. Bu göçmelerden, yaylacılık gidiş gelişleri doğmuştur. Yaylacılık terimi ile Batıda kullanılan, transhumans sözü birbirini her zaman tam olarak tutmamakta, aşağı yukarı yak(aştırma bir karşılığını vermektedir. Çünkü, transhumans, daha çok, sürülerin otlaktan otlağa dönemli olarak yer değiştirmesidir. Yaylacılık içinde İse, yaylada ve aşağıda geçen zamanlar, bir bütün olarak bu türlü ekonomik yaşayış ta anlaşılır. Yerine göre, yaylada iki, ya da birkaç ay kaldıktan, böylece davarlar gevrek otları yiyip serin, soğuk suları içtikten, arı havada gezdikten sonra, kısın barınacakları yerlere Kışlak) gelinen yoldan dönülür. Bu dönüş sırasında davar sürüleri daha aşağılarda, ovada bir iki hafta ekinleri biçilen tarlalarda sap kalıntılarını, başak döküntülerini yer, tarlalara bu sırada gübresini bırakarak, gelecek yıl toprağın verimli olmasına yardım eder ki, böyle yerlere de güzlek, güzle denir. Baharda yeniden yaylaya çıkılmak üzere kış aylan, kışlaklarda geçirilir. Bu sırada davarlar, ağıllarda inlerde barındırılır, (Yayla, Yaylacı, Dağ göçebeliği).